Page 96 - 8.SINIF TEMEL KİTAP TÜRKÇE
P. 96
Test 8 Parçada Anlam TK TUR-035
1. • Betimleyici anlatım kullanılmıştır.
• Karşılaştırmaya yer vermiştir.
• Benzetme yapılmıştır.
Aşağıdakilerin hangisinde verilen anlatım tekniklerinin tümü kullanılmıştır?
A) Büyükbabam beni çok severdi. Pek çok gece beni yanına alır; gece yarılarına kadar bana masallar, efsaneler, öyküler
anlatırdı. Durmadan, usanmadan her şeyin sözle var olup sözle yok olduğu, iyilerin kazanıp kötülerin kaybettiği eşsiz
bir hayal dünyasından söz ederdi. İşte bu hayal dünyasının ürünü olan sözlü edebiyatla, büyükbabamın yanından
ayrılmadığım o günlerde tanıştım. Büyükbabama çığ gibi büyüyen hayranlığım da o gecelerde başladı ve büyümeye
hâlâ devam ediyor.
B) Şefika Hanım, zorlu hayat şartları nedeniyle iyi bir eğitim alamamıştı. Bu nedenle içindeki bu eksikliği çocuklarına iyi
bir eğitim verme isteğiyle kapatmaya çalışıyordu. Esma ve Sema adlı ikiz çocuklarının eğitimiyle yakından ilgileni-
yordu. Onları kültürel ve ahlaki yönden geliştirecek konularda destek alıyor, onlarla baş başa vakit geçirmeye özen
gösteriyordu. Esma ile Sema da disiplinli şekilde çalışıyor, boş vakitlerinde de evin sevimli köpeği Cesur ile oyunlar
oynuyorlardı.
C) Zekeriya, yaşadığı şehrin en maharetli terzilerinden biridir. Uzun, ince parmaklarındaki o zariflik; rengârenk, çeşit
çeşit kumaşları özenle biçimlendirdiği gibi kâğıtları da renklerle bezerdi. Terzilikten artakalan vakitlerinde resimle
uğraşır, çizgilerden harikalar yaratırdı. Solgun yüzünde birer inci gibi parlayan gözleri varlıklarda gizlenen ayrıntıları
ustaca belirler ve o ayrıntıları aynı titizlikle kâğıda da yansıtırdı. Bembeyaz tuvalin bir yapboz gibi parça parça şekille-
nip ortaya çıkışının ardından Zekeriya’nın uçlara doğru incelip kıvrılan kızıl bıyıkları aralanır ve dudaklarında bir ürün
ortaya koymanın vermiş olduğu tebessüm canlanıverirdi.
D) Yazmak, çoktan unuttuğunuzu sandığınız birçok şeyi, içimizde birikmiş acıları, yenilgileri, aldanışları, keşkeleri uy-
gun bir dilde kâğıda dökmek, başkalarıyla bölüşmektir ve yazmak, yazarak öğrenilir. Yazmayı öğrenmenin tek yolu,
kendinizi belirli bir düzende belirli bir miktarda kelime üretmeye zorlamaktır. Yazmak, alışkanlıktır, yazmayı bırakmak
ise çılgınlık… Ne diyor Sait Faik? “Koştum, kâğıt kalem aldım, oturdum. Ada’nın tenha yollarında gezerken canım
sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum
öptüm. Yazmasam deli olacaktım.”
2. Aşağıdaki metinlerden hangisi farklı bir kişinin ağzından anlatılmıştır?
A) İçeriden gelen tanıdık sesler bana bunu hatırlattı. Ailemden uzakta başka bir şehirde ilk yılımdı, sınavlar biter bitmez
hemen eve dönmüştüm. Mevsim kıştı, sıcak yaz akşamlarına daha vardı.
B) Uykulu gözlerle evde dolandım biraz, herkesin hâlâ pijamalı olması mutlu ediyordu beni. Evimiz sabah uyanır uyan-
maz günlük kıyafetlerin giyildiği bir yer değildi.
C) Odalardan gelen sesleri dinliyorum uzun uzun. Kedilerim gittiğinden beri evdeki seslere tahammülüm yok. Kabullen-
diğim söylenemez ama alıştım yokluklarına.
D) Bu hastane odasını evi gibi görüyor artık. Terası olan, küçük, güneş ışığının aydınlattığı, kitaplarla dolu bir oda. Oku-
duğu kitapların yazarlarını doktor olarak görecek kadar kitaplarla iç içe...
94