Page 114 - 8.SINIF TEMEL KİTAP TÜRKÇE
P. 114
Test 14 Parçada Anlam TK TUR-041
1. Benim yazılarımın özünü ardı ardına sıralanan olaylar 3. Edebî eserlerde okuru etkilemek, okuyanda güzellik his-
oluşturur. Bu olaylar; kimi zaman gerçek yaşamdan si uyandırmak için yapılan betimlemelere izlenimsel (sa-
beslenir, kimi zaman ise gerçeğin sınırlarından taşar. natsal) betimleme denir. Bu betimlemede varlıkların ni-
telikleri, bu niteliklerin duyularımız üzerinde uyandırdığı
Yazılarımın iskeletini oluşturan olayları kişiler, varlıklar,
mekânlarla bezerim. Olay ya da olaylar geniş bir zaman izlenimler belirtilir. Görsellikten çok, izlenim ve sezgilerin
ağır bastığı bu betimlemede yazar, anlatımına duygu ve
diliminde geçebileceği gibi kısa zaman diliminde de ge- yorumlarını katar.
çebilir. Okuyucularımı kimi zaman geçmişe, kimi zaman
Bu metne göre aşağıdakilerin hangisinde izlenimsel
da geleceğe götürürüm. Asıl amacım ise onları eğlendir- (sanatsal) betimleme yapılmamıştır?
mek, onların mutlu olmasını sağlamaktır.
A) Eylül sabahının bu kapanık ve serin gününde bahçe-
Bu açıklamalara göre yazar yazılarında hangi anla- ye derin bir durgunluk ve karanlık hâkimdi. Havuzun
tım tekniğini kullanmaktadır?
suyu, bulutlu gökyüzünün yansımalarıyla olsa gerek
A) Açıklama B) Tartışma katran rengindeydi. Neşesiz fıskiyeler havada tutu-
C) Betimleme D) Öyküleme namıyor. Derinden derine, perişan kuş feryatları, bin
tempoda hayvan bağırmaları duyuluyordu. İnsana
daha kapıdan girerken bir gurbet ve ıstırap bahçesi-
nin eşiğine ayak bastığını fısıldıyordu her şey.
2. • Açıklayıcı anlatım B) Bu küçük yerleşim merkezindeki tüm caddeler, mer-
• Tartışmacı anlatım kezinde hükûmet konağının bulunduğu meydana çı-
kıyordu. Hükûmet konağı yaklaşık yüz yıllık bir taş
• Öyküleyici anlatım
yapı idi. Onun tam karşısında, hükûmet konağına
Aşağıdaki metinlerin hangisinde bu anlatım biçimle- göre yeni sayılabilecek belediye binası yer alıyordu.
rinden herhangi birinin ağır bastığı söylenemez? Belediye binası ile Şehir Parkı birbirine bitişikti. Par-
A) İnsanoğlu çevreye uyum sağlayan bir varlıktır. Sıcak kın içinde, yaz - kış yeşilliğini koruyan elliye yakın
bölgelerde yaşayanlar ince yapılı, havadar evler; so- büyük çam ağacı vardı. İlçedeki iki bankanın reklam
ğuk bölgelerde yaşayanlar ise kalın yapılı, iyi kapa- amaçlı koyduğu banklar bu ağaçların altında duru-
nan evler yapar. Eskimolar soğuk, Afrika kabileleri yordu.
sıcak, Avrupalılar ise serin ve yağmurlu iklime uygun C) Mağaranın ağzında büyük ağabeyim elinde kaz-
evler yapar. ma, ortancada kürek, küçük olanı da sönük bir gaz
B) Özgür kişi köle olmayan, tutsak olmayan kişidir. lambası ile beklerdi. Mağaranın içi uzun bir dehlize
benzer, etrafta birtakım acayip şeyler varmış gibi
Kimsenin kölesi, kimsenin tutsağı değildir. Kendi
kendisinin, duygularının, tutkularının, çıkarının da görünür ve en cesur insanı bile ürkütürdü. Mağa-
ranın tepesinden bir su damarlar ve yer daima ıslak
kölesi, tutsağı değildir. “Böyle işime geldiğinden
böyle düşünüyorum, böyle söylüyorum.” diyen birini olurdu. Bense bu kasvetli mağaranın kapısı önünde
bir ayağım içeride bir ayağım dışarıda beklerdim.
gerçekten özgür sayamayız.
D) Mehmet yaşadıklarını anlatırken güneş batıyordu.
C) Görünürlerde çam dışında hiç ağaç yoktu. Upuzun
Adanın kayaları; yarları diklemesine denizden çı-
ve yemyeşil çamlarını saydım, tam yirmi altı taneydi. kıyor, evreni saran kızıllık ortasında dev gibi ateş
İnce fakat çok yüksek; koyu yeşil renkli, yirmi altı
sütunlarını andırıyordu. Tam bu sırada Otuz metre
çam ağacı… Bu doğa harikası çamların dalları ta eninde bir dalga, dünyanın bütün okyanuslarını do-
yukarıdan başlıyor ve bizim için altında ferah, serin
laşıp geliyormuş gibi davranarak harlayan köpükle-
ve sakin bir alan oluşturuyordu. rinde taşıdığı gök gürültüsünü, adanın kıyılarına ser-
D) Gece yarısından epeyce sonra trenden indik. Serin di. Martı alaylarıysa adanın üzerinde kıvılcımlar gibi
bir hava vardı, bu yüzden biraz titriyordum. İstasyo- savruluyordu.
nun yanındaki çay ocağında uzun süre araba bekle-
dik ama beklediğimiz araba gelmedi. Sıcak bir çay
içtikten sonra hemen uykuya dalmışım. Uyandığım-
da güneşin yükseldiğini fark ettim.
112